RIGGER SEÇİMİ
İdeal olarak, riggerınız iyi iletişim kurabilmeli, iyi bir anatomi bilgisine sahip olmalı, olası risk ve acil durumlarda nasıl davranılacağını bilmeli. Riggerınızın bilgi ve tecrübesi iyi bir seviyede olmalı.
Rigger’ın yeterli olduğunu nasıl ölçersiniz?
Bu kesinlikle zor bir soru. Her riggerın kendi tekniği, bilgi seviyesi, tarzı farklıdır. İyi veya kötü şeklinde değerlendirmek bu noktada zor olacaktır. Fakat size bazı ipuçları yardımcı olacaktır.
Nasıl bir bondage deneyimi var?
Yılların tecrübesine sahip olmak yetenekli bir rigger olduğu anlamına gelmez. Uzun yıllar boyunca riskli bondage uygulamaları yaptıkları halde çok şanslı olup herhangi bir sorun yaşamadıkları anlamına gelebilir. Diğer faktörlerle birlikte değerlendirildiğinde, tecrübe iyi bir gösterge olabilir.
Rope Bondage Becerilerinden Ne Kadar Emin?
İpe hakimiyeti ve yeterliliklerinden ne kadar emin olduklarını konuşarak anlamaya çalışın. Bazı riggerlar her konuda kendilerinden emin olmayabilirler. Sınırları ve yetenekleri konusunda belli bir öngörüleri bulunur. Bir rigger yılların tecrübesine sahip olsa bile kaç kişiyi bağladığı, uzun süre ara verip vermediği gibi konular önemlidir. Kendinden emin olma ile kibirli olup olmadığını ayırt etmeye çalışın.
Referansları var mı?
Bu kişi tarafından ilk kez bağlanıyorsanız referanslarını kontrol etmek iyi bir tercihtir. Deneyimli ve tecrübeli ve güvendiğiniz (mümkünse sizi bağlamış olan biri) başka bir riggera sormak, tanıyıp tanımadığını öğrenmek her zaman en iyi yöntemlerden biridir. Olumsuz referans verenlerden sebeplerini öğrenmeye çalışın.
Rigger bağlayacağı bölgelerin kısıtlamaları hakkında bilgi sahibi mi?
Bu soruyu sorarken sizin doğru cevabı bilmeniz önemlidir. Bondage ve anatomi hakkında olabildiğince fazla bilgi edinmenizi öneririm. Bu noktada kişisel sağlık durumunuz, hassas noktalarınız hakkında fikir alışverişi yapmak ve tartışmak iyi olabilir.
Güvenlik Donanımı Var mı?
Acil durumlarda ipleri kesecek bir Bandaj Makası, uygun bir kesici aleti olması, risk ortaya çıktığında önemli bir nokta olacaktır. Eğer yoksa yeterli sorumluluğa sahip olup olmadığı konusunu değerlendirmenizi tavsiye ederim.
SAHNEYE HAZIRLIK
- Vücudunuzda taze bir yara varsa bunu bildirin ve iyileşmesini bekleyin. Fiziksel kaynaklarınızı yaralarınızı onarması için kullanın.
- Yeterince uyuduğunuzdan emin olun; uykusuz bir şekilde bondage size daha fazla stres verecektir.
- Vücudunuzun yeterli besin ve su ihtiyacını karşıladığından emin olun. Yaz aylarında vücut daha fazla su kaybettiği için sahneden hemen önce su ihtiyacınızı karşılayın. Unutmayın ki bir sahne 1-4 saat arası sürebilir.
- Bir sahne planlanmış ise, sahneden üç saat öncesine kadar aşırı ve karbonhidratlı yemek yemeyin. Bu önlem süspansiyon sahnelerinde kusma ihtimalini azaltır. Hafi şeylerle beslenin, biraz protein, meyve, fındık veya sebze gibi enerjinizi koruyacak besinler tüketin.
- Esneme ve germe egzersizleri yapın. Bu kaslarınızı ısıtır, endorfin salınımını başlatır ve daha uzun süre daha fazla acıya karşı sizi daha dirençli yapar. (Madde 8)
- Bağlayacak kişi ile sahne hakkında müzakerede bulunun. Ne yapılacağını bilmeniz psikolojik hazırlığınızı hızlandırır.
- Bedeninizin temiz olduğundan emin olum. Mümkünse sahne öncesinde duş alın.
ANATOMİ
İnsan anatomisi hakkında bilgi sahibi olmanız daha güvenli bir bondage deneyimi yaşamanız anlamına gelecektir. Temel sinir ve kan dolaşımı bilgisine sahip olmanız riggerınızın bilgi seviyesini de anlamanıza olanak verir.
Sinir hasarları gibi bir durum olması halinde uzun süreli his kaybı yaşayabilir, bu durum yaşam kalitenizi önemli ölçüde olumsuz etkileyebilir. Bu sebeple sinirlerinizin hasar görmemesi önemlidir. Bu tip yaygın yaralanmalar genellikle suspension çalışmalarında görülmektedir.
Şekil 1-Sinir ve Kan dolaşımı
SİNİR VE DOLAŞIM SORUNLARI
Ellerinizdeki veya vücudunuzun herhangi bir bölümündeki karıncalanma veya iğne batma hisleri bir şeylerin yanlış olduğu konusunda sizi uyarmalıdır. Bu batık ve karıncalanma hissinin en yaygın iki nedeni dolaşım kaybı ve sinir hasarıdır.
Sorunun ne olduğunu anlayabileceğiniz birkaç semptom var, bu semptomlar her durumda görülmeyebilir ama genellikle yardımcı olacaklardır.
Sinir hasarı benzersizdir, çünkü çoğu durumda elin sadece bir kısmı uyuşur ve karıncalanma hissi yaşarsınız. Sinir probleminin bir özelliği, bu hissin sadece elin bir kısmında ortaya çıkmasıdır. Sinir sıkışmaları içinde en sık görüleni “Karpal Tünel Sendromu” olarak bilinir ve el bileğiyle birlikte el parmaklarını etkiler. Elin ilk dört parmağına giden median sinirin el bileği hizasında sıkışmasıyla ortaya çıkan bu rahatsızlık en sık karşılaşılan sinir hasarıdır.
Şekil 2 – El Sinirleri
Sinir hasarlarını kontrol etmek için bazı yöntemler;
- Riggerınız elini sıkmanızı isteyebilir. Bu ne kadar güçlü sıkabildiğinizi ölçebilmek içindir.
- Kumar Testi denilen baş parmağınız ile işaret parmağınızın uçlarını birleştirmenizi (OKEY işareti) isteyebilir.
- El bilekleri bükülü durumda iki el sırtı 1 dakika boyunca sırt sırta dayanarak tutmanızı isteyebilir. Buna Phalen Testi denilir. Karıncalanma veya iğnelenme varsa sorun var demektir.
Sinir sıkışması ve hasarlarının belirtileri;
- Sinir sıkışması olan yerde uyuşma ve his kaybı
- Sinir sıkışması olan bölgede ağrı ve yanma hissi
- Karıncalanma, iğne iğne batma hissi
- Sinir sıkışması olan yerlerde kaslarda güçsüzlük
- Kaslarda seğirme ya da kas yorgunluğu
- Sinir sıkışması olan bölgede yumuşaklık
- Terlemenin artması ya da azalması
- Keskin ve şiddetlenen bir ağrı
- El ve ayaklarda hareket etmekte güçlük çekilmesi
- Sıcaktan ve soğuktan daha fazla etkilenme
Bunların sonucunda iki saat süresince semptomlar geçmemişse doktorunuza görünmeniz gerekir.
Kan dolaşımının kısıtlanmış olması uyuşukluğa ve morarmalara neden olur. İplerde bir miktar gevşeklik bulundurularak dolaşımı kısıtlamaktan kaçınılmalıdır.
Kan damarlarına, örneğin bileğin iç kısmına düğüm atmaktan kaçınılmalıdır. Eller ve kollar genellikle en hassas bölgelerdir, en çok acı ve yorulma belirtisi bu noktalarda başlar.
Kan dolaşım sorunları olması halinde cilt morarmaya veya renk değiştirmeye başlar. Renk değişimi kişisel bir durumdur. Bazı kişilerde bu hızlı bir şekilde gözlemlenirken bazılarında daha yavaş gerçekleşebilir. Renk değişimi olması halinde ipler kesilmeli veya çözülmelidir. Bir dolaşım probleminin bir diğer yaygın belirtisi, tüm elinizin, kolunuzun, bacağınızın ya da bağlı vücut bölümünün uyuşma ya da karıncalanabilmesidir.
Dolaşım sorunlarının giderilmesi için aşağıdakilerden faydalanabilir:
- İpin gerginliğini azaltmak
- Box (TK) durumunda bağlı ise kolların pozisyonu değiştirmek
- Kaslarınızı esnetmek, kan dolaşımına yardımcı olacaktır; ellerinizi kenetlemek ve açmak, karıncalanmayı hafifletmeye yardımcı olabilir.
Dolaşım problemleri ile ilgili temel endişe, semptomlarının sinir sistemi semptomlarını maskelemesidir. Kimi durumlarda aynı belirtiler görülebilmesi sinir sorunu veya dolaşım sorunu olup olmadığının anlaşılmasını engelleyebilir.
Bizim tavsiyemiz, karıncalanma durumu yaşandığı anda iplerin çözülmesi yönündedir. Bir süre bekleyip karıncalanma geçmişse kaldığınız yerden devam edebilirsiniz. Böyle tüm durumları anında bildirmek sizin görevinizdir. Riggerınız buna göre gerekli önlemleri ve güvenlik protokollerini uygulayacaktır.
SİNİRLER VE SİNİR MOBİLİZASYONLARI
Elimizdeki kasların çalışması ve duyusunun hissedilmesi Median, Ulnar ve Radial sinir olarak isimlendirilen üç adet sinir tarafından sağlanır.
Omurgamızdan çıkan sinirler, kas ve eklemlerimize hareket kabiliyeti sağlayarak, ilgili bölgelerin duyusal innervasyonunu da sağlarlar (dokunma, ısı, basınç vb gibi duyular). Herhangi bir sebeple bu yapıların (sinirler) hareket kabiliyetindeki bozukluklar, vücutta bir takım ağrı uyuşukluk, karıncalanma, yanma gibi arızalar ile duysal ve kas kuvvetinde azalmalara neden olabilir. Örneğin boyun ya da bel fıtığıklarında el ve parmaklardaki uyuşukluk, keçelenme gibi rahatsızlıklar ile sinir sıkışması diye tabir ettiğimiz Carpal tunnel sendromunda yaşadığımız tüm rahatsızlıklar bu gruba dahil edilebilir.
Bu yüzden omurgadan ve bu omurgadan çıkan sinirlerden kaynaklanan rahatsızlıklarda sadece kas ve iskelet sisteminin değerlendirilmesi ve tedavi edilmesi, tedaviden alınan neticede başarısızlıklarla sonuçlanabilir. İşte bu durumda özellikle Avrupa ve Amerika’da uzun yıllardır nöromobilizasyon ya da Neurodynamic diye adlandırılan sinir mobilizasyonları teknikleri uygulanmaktadır. Tıpkı kas ve iskelet sistemindeki gibi benzer manevra ve hareketlere dayanan bu teknikler, sinirleri kaydırma ya da germe teknikleriyle hareket ettirme prensibine dayanmaktadır. Ayrıca hastalara evde kendileri yapabilecekleri bazı özel egzersizler ve teknikler gösterilir. İşte sinirdeki bu hareket ve germeler, sinir iletimini ve dolaşımdan kaynaklanan problemleri çok kısa sürede ve etkin bir şekilde tedavi eder.
Öncelikle Şekil- 3’de gösterilen ve bizi ilgilendiren sinirleri kısaca anlatarak kendi kendinize nasıl bir mobilizasyon yapacağınıza geçelim.
Şekil 3 – Kol ve El Sinirleri
RADYAL SİNİR
Radial sinir brakiyal pleksusun bir dalıdır. Kolun ana sinirlerinden biri olan radial sinir omuzdan ele kadar uzanır. Radial sinir el bileğini dikleştiren kasları kontrol eder. Ön kol arka yüzünün, baş parmak, işaret parmağı ve orta parmak ile baş parmak kolunun duyusunu iletir. Radial sinir humerus (üst kol kemiği) kırığı ya da koltuk altına sürekli bası/baskı gibi durumlar sonucu zedelenebilir. Bu zedelenme düşük bilek (bileği dikleştirememe) ve radial sinirin duyusunu taşıdığı cilt bölgelerinde uyuşuklukla kendini gösterir.
Mobilizasyon : https://www.youtube.com/watch?v=ZpO4_krXoqY
MEDIAN SİNİR
Median sinir, kolun başlıca sinirlerinden birisidir. Median sinir brakial fleksusun bir dalıdır ve omuzdan ele kadar koldan aşağı iner. El bileği, parmaklar ve başparmağı büken kasları ve önkol avuç içine rotasyon sağlayan kasları kontrol eder. Sinir ayrıca baş parmak, ilk üç parmak ve avucun duyusunu iletir. Omuz yaralanmaları, bileğin hemen üstünden olan Colles kırığı veya sinirin üzerine bilekten geçerken olan baskı (karpal tünel sendromu) gibi durumlar median sinirin hasarıyla sonuçlanır. Belirtileri sinirin kontrol ettiği alanlarda hissizlik ve zayıflıktır.
Mobilizasyon 1 : https://www.youtube.com/watch?v=lH7-RgGmOwM
Mobilizasyon 2 : https://www.youtube.com/watch?v=o2cKcelymks
ULNAR SİNİR
Ulnar sinir, omurganızdan elinizdeki bazı kasları çalıştırmakta, küçük ve yüzük parmağınızda his duyusunun olmasını sağlamaktadır. Sinir kola inerken, dirsekte medial epikondil adı verilen kemik çıkıntılı bir bölgede öne geçer. Bu noktada yüzeye oldukça yakınlaşır. Bu alana ani bir dokunuşla, sıklıkla ulnar sinirin geçici iritasyonunu yaşayabilirsiniz.
Ağrıya neden olabilir ve elinize karıncalanmaya neden olabilir, bu yüzden bu alan genellikle “komik kemik” olarak bilinir. Günlük hayatımız sırasında bu sinir gerilebilir ve etrafında dolaşırken dirsekteki kemik çıkıntı arasında sıkışabilir. Sinir aşırı bası altında kalırsa veya düzenli gerilirse, daha uzun süren ‘ulnar sinir’ belirtileri oluşabilir.
Mobilizasyon 1: https://www.youtube.com/watch?v=UY97v4WxrzI
Mobilizasyon 2 : https://www.youtube.com/watch?v=AkINhW7bt5E
ROPE BOTTOM İÇİN TEMEL BONDAGE TEKNİKLERİ
KUTU (BOX TIE / TK) BAĞI
Her kutu bağının varyasyonları için farklı sebep ve teknikler vardır. Her varyasyon belirli bir şekilde oluşturulmuştur, farklı işlevlere sahiptir ve bilinen farklı riskleri bulunur. İlke olarak, dolaşım ve sinir problemleri riskini arttıracağı için herhangi bir bağ ile bileklerin etrafını sıkacak bir düğümden kaçınmak en iyisidir.
Kutu bağları (Box Tie – TK) genellikle radyal sinir hasarları sebebiyle eleştirilmektedir. Radyal sinir, kolun hareketli bölümleri için his ve kas kontrolü sağlar. Eğer hasar görürseniz, hareket veya his kaybı yaşayabilirsiniz. Kollarınızı, önkollar birbirinin üzerine gelecek şekilde yerleştirmek önemli bir duruş pozisyonudur.
Radyal sinirin hassas olduğu kesin noktayı belirlemek zor olabilir. İp, bağlanan kişinin fizyolojisine dikkat edilerek kullanılmalıdır. Sizin riggerınıza geri bildirim vermeniz ve vücudunuzun ipe nasıl tepki verdiğinin farkında olmanız sizin tercihiniz olacaktır. Askıya alınana veya baskı uygulanana kadar hiçbir şey fark etmeyebilirsiniz. Hatırlayın, radyal sinir problemlerinin semptomları, genellikle ellerde parmak uçlarından başlayarak kolun üst kısımlarına doğru ilerler.
Eğer bir kutu bağlaması sizi kötü hissettiriyor, yolunda gitmeyen bir şeyler olduğuna inanıyor veya sinir problemleri hissediyorsanız, sarımları biraz gevşetmek çok büyük bir fark yaratabilir. Sizin vücudunuz için doğru bağlama şeklini keşfederken geri bildirim ve iletişim önemlidir.
PARALEL KUTU BAĞI
Şekil 4 – TK / Kutu Bağlaması Temel Duruşu
Daha fazla deneyim kazandıkça, tercih ettiğiniz el ve kol konumlandırmasını keşfedeceksiniz. Bu tercihi yapmakta hatalı veya yanlış olan bir durum olmamakla birlikte tamamen sizin tercihinize bağlı olduğunu unutmayın.Bir “paralel kutu bağı” nda, bilekler ve ön kolun yanı sıra, üst kol, el ve el bileği kemiği, yüzeye yakın olan sinirler nedeniyle hassas bölgelerdir.
Koşum (Harness), her iki kol etrafında bir döngü ile başlar. Esnekliğe bağlı olarak bu döngü bileklerinizin veya önkollarınızın etrafından dolaşabilir. Ön kolun arkası boyunca uzanan radyal sinir nedeniyle önkol bölgesi oldukça hassastır. Eğer bağlar önkola baskı yaparsa radyal sinire zarar verebilir.
İnsanlar genellikle radyal sinir hasarına neden olanın, sadece üst kolları saran ipler olduğunu düşünür, ancak çoğu zaman yaralanmaların sebebi bileklere yakın olan sarımlar ve bağlardır.
Elinizde karıncalanma varsa, riggerınızdan parmağını bilek bölümünüzdeki sarımların altına sokmasını ve biraz gevşetmesini isteyin ve bunun bir fark yaratıp yaratmadığını gözlemleyin. Bu, bir bağlamada size daha fazla zaman kazandırabilir veya riggerınız sizi çözerken daha rahat ettirebilir.
Eğer deneyimsizseniz, bileğinizdeki hassas bölgeyi korumak için bileklerinizin birbirine bakmasını tavsiye ederiz. Eğer bilekler (iç bilekler) birbirine bakacak olursa, ipler bileğin dışından bağlanacak ve saracaktır. En iyi pozisyonu bulmak için kollarınızı hareket ettirmekten çekinmeyin. Bunu yaparken, dikkatli ve bilinçli bir şekilde yapın. Eğer problemlerle karşılaşırsanız veya emin değilseniz riggerınızla iletişim kurmak önemlidir.
Bazıları, başparmaklarını soldaki resimde olduğu gibi dirseklerine destek olması için kanca şekilde pozisyonlandırırlar. Bu pozisyonun sorunlara neden olabileceğinin farkında olmalısınız ama esas olan sizin nasıl rahat ettiğinizdir. Bazen askıda iken, kollarınız üzerinde baskı arttıkça elinizi bu pozisyondan çıkarmak zor olabilir. Rahatsız olduğunuz bir durumda kollarınıza yeniden pozisyon veremeyebilirsiniz.
Bu pozisyonun özellikle suspension sırasında baskı ve sıkışmayla sinir problemlerine yol açabileceği muhtemeldir ve risklidir. Bunun yerine arkada ellerinizi serbestçe bırakmanız size daha rahat bir duruş ve güvenlik sağlayacaktır. Sağdaki resimde görüldüğü şekilde bileklerinizi pozisyonlandırmanız sizin için daha iyi olacaktır. Kendi fizyolojinize göre pozisyon ve konumlandırmalarınızı deneyimledikçe geliştirebileceksiniz.
Standart Box (Kutu) Bağlamasının Avantajları
- Diğer bağlara göre düşük risklidir
- Birçok pozisyonla birlikte kullanılabilir
- Diğer ek bağlamalarla sahneye devam edebilmenize olanak verir, geçiş bağları için uygundur.
GOTE veya YÜKSEK EL (HIGH HANDS) TK
Gote (ellerin arkada bağlanması), klasik bir kutu (box tie veya takate kote) bağının tüm olağan risklerini içerir, fakat aynı zamanda, ellerin doğru konuma getirilmesini sağlamak için bottom’un daha esnek kollara sahip olmasını gerektirir.
Bu bağlama genellikle bileklerden başlayarak kolların etrafından sarılarak ve kannuki olmadan sıkı bir şekilde yapılır. Bu yüzden sizi bağlayan kişinin (rigger) yeteneklerinden emin olmalı ve güvenmelisiniz.
Bir gote bağlamasında bottom’ın elleri olabildiğince yukarı çekilerek bağlanır. Gote, kollarınızın ve omuzlarınızın ne kadar esnek olduğuna bağlı olarak stresli olabilir. Kollarınızın konumuna göre başlayan düğümler ve ellerinizin olabildiğince yukarıda olması sebebiyle, ellerinizi pozisyonlamanız veya hareket ettirmeniz mümkün olmayabilir. Gote’nin doğası gereği daha savunmasız, kollarınızda daha fazla baskı hissedebilirsiniz.
Bu bağlamada ellerinizin pozisyonunu değiştiremezsiniz, eğer dolaşım problemleriniz varsa veya bağlama sırasında ortaya çıkarsa, gövdenizi dik konuma getirin. Bu sizin daha rahat hissetmenizi sağlayacaktır.
GOTE veya DÜŞÜK EL (LOW HANDS) TK
Bu bağlama, ellerinizin sırtınızda rahat bir pozisyonda durmasını tercih ediyorsanız kullanılabilir. Ellerinizi sırtınızda bir box (kutu) içinde tutmakta zorluk çekiyorsanız veya yüksel el pozisyonunu gibi bir pozisyon için esnekliğe sahip değilseniz sizin için uygun olabilir. Bu TK’da diğerlerinde kullanılan bağlama şekillerine göre daha düşük risk taşır.
Bilek extra düğümlerle desteklenebileceği gibi farklı dekorasyon ve patternler de kullanabilirsiniz.
HARNESS (KALÇA – BEL)
Hayal gücünüzün yaratabileceği kadar birçok farklı harness varyasyonu vardır, göğüs harnesslarına benzer şekilde her birinin farklı işlevi ve estetiği vardır.
Genel olarak daha fazla ip kullanılarak yapılanlar, ağırlığınızı destekleyen daha fazla ip olduğu için daha az stresli olacaktır. Kullanılan bağlama şekline göre bacaklardan veya kalça çevresinden geçen sarım sayısı ne kadar fazla ise daha konforlu, azalması halinde daha stresli ve konforsuz olacaktır.
Bir bel harness (kemeri) genellikle iki veya üç kez beli dolayan ve ön tarafta basit bir düğümden oluşur. Eğer tek nokta süspansiyon için kullanılacaksa vücut ağırlığınıza göre oldukça stresli olabilir.
Bel ve kalça bölgelerini bağlarken, nispeten daha dar olan bel bölgesinin bağlanması, ipin gevşemesi ve kayması riskini ortadan kaldırır. Bununla birlikte, nispeten daha büyük baskı oluşturacak süspansiyon veya diğer durumlar için, çoğu bottom, ipin kalça kemikleri etrafına bağlandığında daha rahat hissettiklerini belirtmektedir. Kalça kemikleri çok güçlüdür ve buradaki bağlama, iç organları korurken vücudun ağırlık merkezini dengeleyebilir. Süspansiyon sırasında test askı pozisyonunda (ayaklar yukarıda, baş yere yakın) olduğu durumlar için belin ince noktasından (kaymaması ve ipin boşa çıkmaması için) bağlanması, bunun dışındaki süspansion uygulamalarında ise kalça kemikleri etrafındaki pozisyonda bağlanması tavsiye edilir.
FUTUMOMO
Futumomo zemin bağlamaları için kullanışlı ve konforlu olurken, süspansiyon için oldukça stresli ve acılı birkaç türden biridir. Rigger’ın üst seviyede yetenekleri ve acı adımlarını iyi analiz edebilmesi gerekir.
Bu bağlama özelliklede süspansion Futumomo zor ve pratik yapılması gereken bir yöntemdir. İlk denemelerinizde zevkten daha fazla acı hissetmeniz ne riggerınızı kötü bir rigger ne de sizi kötü bir bottom yapar. Riggerınızın seviyesi ve tecrübesi ne olursa olsun alışmak için kendinize süre verin.
STRES
Bondage, vücutta değişen derecelerde strese neden olur. Bu, süspansiyon ve kısmi süspansiyonlar ve hatta bazı zemin (floor bondage) bondage çalışmaları için geçerlidir. Bu fiziksel strese dayanmanıza yardımcı olmak için olabildiğince uygun ve sağlıklı olduğunuzdan emin olmanız gerekir. Fiziksel olarak uygun bir kişi, uygun olmayan bir kişiden daha uzun süre esarete dayanabilir. İp izleri, morarma ve sinir hasarları gibi durumlarda da daha dayanıklıdırlar.
Bondage, duygusal olarak stresli olabilir, bu nedenle, esaret için ve zihinsel olarak hazırlandığınızdan emin olmanız önemlidir. Sakin ve rahat olmanız, kendinizi güvende hissettiğiniz bir yerde bulunmanız önemlidir.
(Bu konuyla ilgili yazı / öneri https://shibariturk.com/shibari-ve-stres/)
ESNEKLİK
Gerekli esneklik anında elde edilemez, ancak sürekli ve düzenli olarak sürdürülmeli ve geliştirilmelidir. Sahneden önce kaslarınızı ısıtmalı, esnetmelisiniz. Bunun için pratik esneme egzersizleri yapmak doğru olacaktır. Hangi pozisyonda bağlanacağınızı biliyorsanız, zorlanma altında kalacak kaslara konsantre olabilirsiniz.
Bu egzersizler, kan dolaşımına, kas gerilmesi, karıncalanma ve kas ağrısı gibi durumları da önlemeye yardımcı olur.
VÜCUT VE ORTAM ISISI
Eğer üşüyorsanız dayanıklılığınız ve esaret altında kalma süreniz azalacaktır. Vücut ısınızın normale dönmesini bekleyin, bondage çıplak olarak gerçekleşecekse ortam ısısının yeterli olduğundan emin olun (fazla sıcak olmamasına da dikkat edin). Açık havada veya soğuk bir alanda bağlanacaksanız, sıcak tutacak bir şeyler giyin. Başlamadan veya molalar arasında mutlaka su için.
BESLENME
Bondage öncesinde öğün atlamadığınızdan ve aç olmadığınızdan emin olun. Uzun sürecek sahneler için elinizin altında su, içecek, atıştırmalık bulundurun.
DROP
Çözülme anında dayanamayacağınız bir noktaya geldiğinizi hissedebilirsiniz. Paniklemeyin, sakin ve serinkanlı olun. Vücudunuzu, elinizi kolunuzu sabırsızlıkla hareket ettirmek riggerın işini zorlaştıracağı gibi kendinizde kalıcı hasarlar da bırakabilirsiniz.
Bondage sonrasında yavaş germe – esneme hareketleri yapın. Ani bir hareket yapmaktan kaçının, ani hareket kaslarınız, eklemleriniz için zararlı ve riskli olabilir. Bu hareketler kan dolaşımını arttırır, kasları yumuşatır bu sayede baskıyı azaltarak olası fark edilmeyen hasarlara karşı iyileşme sürecinizi hızlandırır.
ROPE BOTTOM İÇİN TAMAMLAYICI OKUMA ÖNERİLERİ
KAYNAKLAR
- http://rope-topia.com
- http://Kinkyclover.com
- http://bdsmkulturu.com
- Essence of Shibari – Kinbaku and Japanese Rope Bondage by Shin Nawakari
- Romatem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
- Sporsal Bilgiler (Anotomik Adaptasyon – Esneklik Antremanı) https://www.sporsalbilgiler.com/anatomik-adaptasyon-baslangic-antrenmani.html
- com – https://www.shibariclasses.com/courses/japanese-rope-bondage-i/lectures/3017286
- net Sağlık Portalı
- com.tr Florance Nightingale Hastanesi Resmi Web Sitesi
- Fzt. İsmail SARAÇOĞLU (https://www.tavsiyeediyorum.com/uzmanyazisi_2291.htm )
KILAVUZU PDF OLARAK İNDİRİN