03 Ekim gecesi Türkiye’de bir ilke imza attığımızı ve bunun sorumluluklarının farkındaydık. Gösteri öncesi heyecanlı ve endişeli, gergin ve olası riskleri düşünürken, gösteriden hemen sonra gelen kutlama ve tebriklerle rahatladık, yersiz bir endişe içerisinde olduğumuzu gördük. Aslında biletler haftalar öncesinden tükenmiş, salon dolmuştu. Ama gelen taleplerle salonun olanakları zorlandı ve ilave biletler satışa çıkarıldı.
Gece Lena’nın solo performansıyla başladı. Programda hiç yer almıyordu. Seyircilere minik bile olsa güzel bir sürpriz yapmak istemiştik. Umarız öyle de olmuştur. Lena’nın ardından sahne alan Liya Kiss ve Bonnie muhteşem bir performans sergileyip, yeni hayranlar kazandı, gönüllerdeki yerlerini pekiştirdi ve İstanbul’da asla unutmayacakları bir gece yaşadı. Liya’nın İstanbul’u asla unutmayacağını ve yakın gelecekte birlikte farklı projelerde çalışacağımızı da duyurmak isteriz.
Verilen aranın ardından Janet ve MF Queen’in performanslarında şeytanın öfkesini ve ateşli dokunuşlarını hissedip, kırbacın şaklamasına kulak kabarttık. Şeytanın baştan çıkarıcılığı fenomeninin üzerine kurulan gösteri muhteşemdi.
Gecenin son performansında Anon ve Lena gerçekten de baş döndürücü sahneleriyle hem tutkunun hem de öfke ve şiddetin yüzünü gördük. Teslimiyetin ve itaatin ironisiyle başlayan gösteri yine aynı şekilde tamamlandı.
Gecenin sonunda ShibariTürk ekibi olarak yorgun düşsek bile bir ilke imza attığımızın bilinciyle mutluyduk. Aklımızda; performansların sunuculuğunu üstlenen sevgili Soxana’nın “Elimi de kolumu da bağla hadi” si, Janet’in “arızalı” olduğunu beyan ettiği için patlamayan şampanyası, seyircilerimizin minik after partisi, twerkler, kahkahalar ve yeni dostluklar kaldı.
Yeni gösteri ve etkinliklerimizde görüşmek dileğiyle.
